Oldukça varlıklı bir aileden gelen Thérèse Desqueyroux, henüz çocukken evlenmeye karar verdiği Bernard ile evlenmiştir. Şimdi Bernard ile evli olsa da artık kocasına aşık değildir. Bernard dürüst ve iyi huylu bir adamdır fakat hayatta sadece ava çıkmaktan zevk alan ve ileri derecede hipokondriyak olan birine dönüşmüştür. Thérèse'in taşrada sürdüğü bu yaşam ve evliliği Bernard'ın günden güne daha agresif birine dönüşmesiyle çileye dönüşür. Daha da kötüsü Bernard her daim kendisini bu evliliğe zorladıkları için Thérèse ve kız kardeşinin sorumlu olduğunu alenen yüzlerine vurmaktadır. Mutsuz kadın bir şekilde bu sıkıcı hayata ve sosyal baskılara son verip özgürlüğünü yeniden kazanmaya kararlıdır.